Sevgili okurlar biliyorum zor zamanlardan geçiyoruz. Her gün ülkemizde yeni gelişmeler yaşanıyor. Depremde yitirdiğimiz canlara üzülürken bir yandan da kurtulan canlarımız için mücadele veriyoruz. Arama kurtarma çalışmalarında enkazın altında kalanın hükümet olduğunu geçen yazıda çok net bir şekilde belirtmiştim. Şu anki konu ise ciddi anlamda beni çok rahatsız ediyor. Bir genç olarak yaşıtlarımın hakları ellerinden alınıyor. Bu konuyu hepimiz sosyal medya üzerinden takip ediyoruz.
Genç arkadaşlarımın üniversiteleri kapatıldı. Yurtlarından çıkartıldı. Hatta eşyaları izinsizce toplatılıp depolara koyuldu. Kısacası hükümetin zorbalığına uğradı. Hani bir deyim vardır sevgili okurlar iki ucu b**’lu değnek neresinden tutarsan tut eline bulaşıyor. Çünkü bizim ülkemizde bir sorunu çözmek için başka bir sorun yaratılıyor. Depremzedelerin barınma haklarını geçici süre korumak için öğrencilerin barınma hakkı ve eğitim hakkını elinden aldı.
Sizlere soruyorum bu ülke evini barkını yurdunu kaybeden hayata yeniden başlayan depremzedeye mi üzülsün? Yoksa eğitimden uzak öğrencilere mi?
Bakın biz gençler bu ülkede pandemi döneminde uzaktan eğitimi yaşadık. Bu sistemin geçerli olmadığını net bir şekilde deneyimledik. Türkiye’de daha internete erişim olmayan köyler var. Türkiye’de daha teknolojiyle tanışmamış insanlar var. Yine aynı sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Biliyorum siz okumayan, sorgulamayan ve düşünmeyen gençler istiyorsunuz.
Geçtiğimiz cuma günü Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri yüz yüze eğitim görmek için rektörlük önünde oturma eylemi yaptılar. O gençler sadece hakkı olan eğitimi görmek istiyorlar. Ancak haklarını savundukları için faşist iktidar yüzünden yaka paça gözaltına alındılar. Bu genç arkadaşlarımın hiçbir suçu yoktur. Sadece temel haklarını almak için mücadele ediyorlar. Buradan YÖK’e sesleniyorum. Sizin amacınız nedir? Sizler eğitimci misiniz? Yoksa el pençe divan tüccar mısınız? Sizin iradeniz yok mudur? Siyasi otoritenin bir kuklası mısınız? Evet bu soruların cevabını bilsek bile yineliyorum. Belki hala bir damla vicdanları ve eğitime olan inançları vardır.
Gelelim siyasi otoriteye. Biliyoruz siz bilimden uzak, yeniliklere kapalı cahil bir halk istiyorsunuz. İstiyorsunuz ki keselerinize para doldurup bunu sorgulamayacak bir kitle yaratalım. Bu gençlere yapmış olduğunuz baskı ve polis müdahalelerinin sebebi de biliyorum ki size asla boyun eymemelerindendir. Ama unutmayın ki örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet durduramaz.
Geçen hafta ADÜ, yarın DEÜ yarından sonra Ege Üniversitesi ve sonra hepsi. 2002’den bugüne kadar Türkiye’yi yönetemeyenlerin miladı doluyor. 14 Mayıs’ta belki seçimi illegal şekile erteleyecekler ama nafile. Artık halk gözünü açtı. Depremde iktidar enkazın altında kaldı. Size sadece şunu söylemek istiyorum. Bu Pazar seçim olsa Pazartesi kaybeden iktidar yargıda.
2023© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.