Teması “Bu Dünyada Yaşamak ve Paylaşmak” olan Çiğli Kuş Cenneti Felsefe Günleri, 22-23 Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Çiğli Belediyesi ile Felsefeciler Derneği İzmir Şubesinin ortaklaşa yaptığı etkinlik, bu Dünya’da yaşamaya ve paylaşmaya önem veren herkesi Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Salonu’na beklemektedir. Özgün çalışmalarıyla akademik alana birçok katkı sağlamış etkinlik konuşmacıları; Besim Dellaloğlu, Kubilay Aysevener, Hakan Çörekçioğlu, Kurtul Gülenç, Sibel Kibar Kavuş, Yavuz Adugit, Bekir Zakir Çoban, Ömer Aygün, Aslı Favaro, Gamze Keskin, felsefenin patikalarında farklı keşiflere çağırıyor bizleri.
Çünkü yaşadığımız dünyayı da sosyal dünyayı da yaşanır kılmak, felsefenin rehberliğinde daha mümkündür. Bireyin iyi ile işbirliğini sağlayan, doğruyu gösteren en önemli pusuladır. Felsefe, “Nedir’in” cevabını ararken “Ne değildir”i de ihmal etmemek gerektiğini bilmemizi ister. Sokrates gibi “bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğim”i bilmektir felsefe. Platonun erdem anlayışındaki bilgelik, yiğitlik, ölçülülük ve adalet kavramlarını kavrayabilmektir. Ancak adalet kavramının yokluğunun, diğer üç kavramı yürürlükten kaldıracağını da algılayabilmektir.
Son bir kaç yıldır oturma odama astığım, Walter Benjamin’in Tarih Felsefesi Üzerine Notlar’ı yazmasını sağlayan esin, Paul Klee’nin Tarihin Melegi adlı tablosundaki (kopya baskı tabii) gözleri faltaşı gibi açılmış melek gibi bakakalıyoruz olanlara. Köprüde intihar etmek için duran gence “atla, atla” diyen kadına, Van depremine yönelik insanlığı acıtan yorumlara, Ankara Garı’ndaki patlamaya sevinenlere. Ve gittikçe artan bu çürümüşlük manzaralarına bakakalıyoruz işte umarsızca. Paskalya Adasındaki heykeller gibi öylece… Oysa acının adresi birdir: İnsanlık. İnsanlık ölüyor yani. Farkında değiliz...
21. yüzyılın daha başındayız, John Berger’in “Kitleleri hükmü altına alan bir zorbalık çağının en karanlık günlerini yaşıyoruz” tespitinin göbeğindeyiz yani (umarım kötülükler ya da utanç çağı olarak anılmaz bu yüzyıl). Bulunduğumuz zamanın sıradanlaştırılmış kötülüğünün; iş yerlerinde, sokaklarda hatta evlerimize kadar sızdığını gördükçe mutsuzlaşan varoluşumuza, merhemdir felsefe. Kişi kendisini tellere takılmış uçurtma gibi hissettiğinde yardıma koşacak olan da felsefedir. Felsefeye yaklaştıkça teselli buluyor, umudu kucaklıyoruz, sakın unutulmaya...
İnsanın kendi çıkarları doğrultusunda inşa edip taptığı tüm doğruları yerle bir eder felsefe. Duygusallıkla duyarlılığın aynı şey olmadığını fısıldar. Adaletle eşitliğin başka başka anlamlara geldiğini, birbirinin yerine kullanılamayacağını açıklamaya uğraşır. Etik ve erdeme tutunmamızı sağlar ve arafta olmamızı engeller. Kirlenmeye, yozlaşmaya izin vermez, güzelliklere pencere açar. Farklı görme biçimleri sunarak yanlış algılamamızı engeller, akıl yürüterek gerçek bilgiye ulaşma olanağı yaratır. Daha iyi bir insan olmamızı kolaylaştırır. İnsan olmak öyle kolay bir şey değil, “Ben insanım” demekle insan olunmuyor maalesef.
Felsefeyi kendimce anlatma teşebbüsünü, bu etkinliğin içimde yarattığı sevince dair olduğunu söylemek isterim ve temadaki “paylaşmak” kavramının büyüsünden kaynaklandığını. Konuşmacıların bizle paylaşacağı değerli bilgilerin kaçırılmaması gerektiğini hatırlatma arzusu belki de… Farkında olmadıklarımıza yönelik farkındalığa kavuşmak için. Belki de etkinlikteki konuşmacıları dinledikten sonra; John Bergeré’in “İnsanlar her yerde -çok farklı koşullarda- kendilerine “Neredeyiz” sorusunu soruyor. Bu coğrafi değil, tarihi bir soru.” gözleminden sormamızı istediği soruları, kendimize, kendimizce sorabiliriz: “Neler yaşıyoruz? Nereye sürükleniyoruz? Neler kaybettik? Güvenilir bir gelecek öngörüsü olmaksızın yaşamaya nasıl devam edeceğiz? İnsan ömrünün ötesine uzanan bir tahayyüle sahip olma kabiliyetimizi nasıl yitirdik?”
Daha yaşanır bir dünya için, bu Dünya’da yaşamak ve paylaşmak için önemli sorular bunlar, tabii cevapları da… Çiğli felsefeyi kucaklıyor, felsefe Çiğli’yi! 22-23 Kasım tarihinde buluşacağımız bu etkinliğin gerçekleşmesini sağlayan herkese saygıyla…
2023© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.