O Gemi Bu Sefer Gelmeyecek!




Son dönemlerin popüler dizilerinden olan Leyla ile Mecnun’un simgesel karakteri İsmail Abi’nin meşhur sloganıdır; “O gemi bir gün gelecek”. Yazının başlığının ters bir etki yaratması ve okurda bir nebze merak uyandırması adına “O gemi bu sefer gelmeyecek” cümlesiyle giriş yapmak istedim. Bu girişin sebebi ise ne yazık ki romantik bir dizi eleştirisi ya da tanıtımı olmamakla birlikte, İzmir’i bir süredir meşgul eden ve halk sağlını olumsuz yönde etkileyecek asbestli gemi meselesine parmak basmak, bu konuda duyarlı olan insanların harekete geçmelerine bir nebze olsun kendi çapımda katkıda bulunmak.

Yazının içeriğine girmeden önce medyada ve kamuoyunda sıkça bahsedilen Asbest maddesini kısaca açıklamak istiyorum. Asbest, başta; gemi, uçak, otomobil sanayiinde kullanılan insan sağlığına son derece zararlı olan kanserojen bir mineraldir. Yani uzun süreli ve düzenli maruz kalındığında ileri vadede kanser ve türevlerine yol açmaktadır. Verilen mücadelenin, emeğin bütün sebebini kent insanın sağlığı oluşturmaktadır.

“NAE SAO PAULO” GEMİSİNİN İZMİR KAMUOYUYLA TANIŞMASI

Asbestli geminin İzmir halkıyla ve İzmir kamuoyuyla tanışması 16 Temmuz 2022 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in attığı tweet ile başladı. Süreç Çevre ve Şehir Bakanlığı tarafından planlanmış ve söz konusu Brezilya bandıralı uçak gemisinin Aliağa’da sökülmesi planlanmıştı.  Kamuoyunun gemiye ilgisi ise söz konusu tweet sonrası gün geçtikçe arttı ve artmaya devam etmektedir. Son olarak, 17 Ağustos’ta Kültürpark’ta toplanan  “Ölüm Gemisini Durduracağız Gönüllüleri” asbestli geminin Aliağa’ya gelmemesi ve parçalanmaması için forum düzenleyerek katılımcılarla ortaya atılan fikirlerin tartışması gerçekleştirildi.

HAREKETE GEÇMENİN TAM ZAMANI

Takip ettiğim kadarıyla söz konusu asbestli geminin şu an Senegal açıklarında olduğu ve Eylül’ün ikinci haftası gibi Aliağa limanına gelmesi bekleniyor. Yani İzmir halkının sağlığı önümüzdeki 3 ya da 4 haftanın gidişatına göre şekillenecek. Bu noktada başta, Sivil Toplum Kuruluşları olmak üzere; İlçe belediye başkanları, kendini Erdoğan iktidarına muhalif olarak kanalize eden siyasi partiler, İzmir Barosu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve çevre konusuna duyarlı aktivistlerin süratle harekete geçip Asbestli geminin, İzmir sınırlarında parçalanmasını engellemesi gerekmektedir.

SADECE İZMİR İÇİN DEĞİL AYNI ZAMANDA TÜRKİYE İÇİN

Bütün bu olanların ve olacakların sonucunu ise sadece İzmir boyutlu düşünmek yine bizi başka bir yanlışa sürükleyecektir. Çünkü, uzunca bir süredir yine ekoloji ve çevre üstüne çalışan insanların da bildiği bir konu var, Türkiye’nin Avrupa’dan çöp ithal etmesi yani, Türkiye’nin, Avrupa’nın çöplüğü haline gelmesi.  Bu konuyla ilgili efektif çalışmalar yapan ve uluslararası arenada hatırı sayılır destekçisi olan Greenpeace örgütünden elde ettiğim verilerde, Türkiye, 2020 yılında da Avrupa’dan en çok plastik atık alan ülke oldu. Yine Greenpeace’ten elde ettiğim verilerde Türkiye’ye 2020 yılında en çok plastik atık gönderen ilk beş ülke, İngiltere Belçika, Almanya, Hollanda, Slovenya şeklinde sıralanmıştır. Buradan elde edilen sonuçlar ise Türkiye’nin ileri vadede Avrupa’nın hatta dünyanın çöplüğü olmaya gittiğini göstermektedir.

ZAMAN ALEYHE İŞLİYOR

Buraya kadar yazdıklarımı sonuca bağlayacak olursam, öncelikle bu zamana kadar kent kamuoyunun asbestli gemiye karşı oluşturduğu çevreyle ilgili dinamiğin kısmen başarıya ulaştığını söyleyebilirim. Yeterli mi? Elbette yeterli değil. Çünkü zaman aleyhe işliyor ve asbestli gemi gün geçtikçe, saatler ilerledikçe Türkiye’ye ve İzmir’e yaklaşıyor. Bütün unvanları ve kimlikleri kenara koyarak bizim yapmamız gerekenler ise kentimizin ve ülkemizin hakkını, sağlığını savunmak ve korumaktır.


İlgili Etiketler

İlgili etiket bulunamamıştır.


Okuyucu Yorumları