Son zamanlarda sokakta gezerken, insanların kendi aralarında ettikleri sohbetlere kulak kabartıyorum. Duyduklarım yediden yetmişe, en ufak yaş grubundan en büyük yaş grubuna ortalama aynı sorunlar. Farklı bölgelerde de tek fark sorunların ve sitemlerin bir olup farklı konular olarak yansıması. Kısacası yaşantımızda sorunlar ve sıkıntılar aynı sadece dışa vurumu farklı. Evet, şu an ülkemizde insanların en büyük sorunlarından birisi ekonomi.
Gelelim bir önceki yazımıza. Bildiğiniz üzere geçen yazıda gençleşemeyen siyasetten bahsederek günümüzde var olan siyasetin içerisindeki gençlerin sorunlarına değinmiştik. Şimdi ise bu sorunlara karşı nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiği, olması gereken siyasi atmosferden bahsedeceğim.
GENÇLEŞTİREBİLECEĞİMİZ BİR SİYASET MÜMKÜN
1-) Günümüz Türkiye'sinde AKP iktidarında geçen 20 senelik bu süreçte muhalefet partileri ve iktidar partisine baktığımız takdirde en büyük eksik kadrolaşamamadır. Bu sorun ise ülkemizde gençleşemeyen ve liyakatsiz siyasetin ürünüdür. Siyasete girmek isteyen gençler özellikle sistemsel noktada belli bir saygı çerçevesinde kendini rahat hissedebileceği aynı zamanda kendisine bir birikim ve tecrübe kazandıracak bir ortam istemektedir. Bir genç üretebildiği bir yerde aidiyet duygusunu güçlendirirken motivasyonu ise ona göre arttırır. Siyasi partiler ise gençlere, teorik ve pratik birikim olmak üzere aynı zamanda sosyalleşebileceği bir ortam yaratmak zorundadır. Teorik ve pratik tecrübe birikimini yakalayan genç ise hem eğitim kariyerinde hem de siyasi kariyerinde başarı sağlayarak ülkemizde en büyük sorunlardan bir tanesi olan parti ve hükümet içerisindeki yönetici kadro eksikliğinin ortadan kalkmasında büyük bir atılım gerçekleştirmiş olacaktır.
2-) Parti fark etmeksizin, parti içi başarının emek ve fikirsel bazlı olmadığı, delegasyon sisteminin ön planda tutulduğu bir siyaset anlayışının ortadan kalkıp parti içi aktif üye pasif üye ayrımı yapılan bir sistem ile nepotizm ve narsisizmin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Parti içerisinde çalışma yürüten bir gencin projelerini yazabildiği, politika üretebildiği, kolektif çalışma ile grup çalışması bilincinin yansıtıldığı interaktif bir ortam yaratılmalıdır.
3-) Siyaset içerisinde bulunan kotaların ortadan kaldırılıp parti içi yönetim kadrolarını yaş cinsiyet, dezavantajlı bireylerin vb. bireylerin eşit dağılımlar sonucu fermuar sistemi uygulanmalıdır. Bu uygulamalar bireyin siyasi hak ve özgürlüklerinin siyaset içerisindeki tanımını ve önemini arttırır. Kotalar ile siyaset içerisinde denge kuran yozlaşmış siyasetin önünü keserek gençleşen ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini vurgulayan bir siyasi bakış açısı ortaya koyulur.
Sevgili okurlar bahsetmiş olduğum bu 3 madde günümüz siyaseti içerisinde düzelmesi gereken sorunlardan ancak birkaçı. Maalesef içerisinde bulunduğumuz düzen bizlere dayattığı sistemle birlikte ekonomik sorunları da beraberinde getiriyor.
ORTAK SORUN GELECEK
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada dolaşırken bu aralar çok fazla popüler olan Z Kuşağı hakkında farklı farklı içerikler gördüm. Bunlardan bir tanesi ise 14 yaşında olan bir genç kardeşimiz ile yapılan sokak röportajı. Bu röportajda kardeşimiz marketteki fiyatların artışından asgari ücretin ailesine yetmeyişinden kaynaklı isyan ediyor. Hani sürekli derler ya büyüklerimiz 'küçük yaşta gez, toz, eğlen siyaseti büyükler yapsın' Artık büyüklerimizin bu sözünün değiştiği bir ortamdayız. Çünkü büyüklerin ceplerindeki yangın küçüklerin gözlerini korkutur hale geldi.
TÜRKİYE DÜZLEMİNDE GENÇLERİN POLİTİK BAKIŞI
Gençlerin bu tarz söylemleri yüzünden bir araştırma yapma gereği duydum. Türkiye düzleminde bir seçim gerçekleşse 20 yıllık bu süreçte gençler sandıktan nasıl bir karar çıkartır? GoFor ve Ulusal Demokratik Enstitüsü'nün yapmış olduğu araştırmaya göre Türkiye düzleminde 28 ilde 18-30 yaş grubunda toplam 1542 genç ile anket aynı zamanda da 30 genç ile odak grup çalışması yapılmıştır. Yapılan bu çalışma sonrası ise yazının başında da belirttiğim gibi gençlerin ortak sorunu gelecek kaygısı ve ekonomik şartlar olarak belirlenmiştir. Gençlerin politik noktada düşünceleri ise siyasilerin gençleri anlayamadığı aynı zamanda ise sorunlarına çözüm getiremediklerini düşünüyorlar. Yine sürekli dile getirdiğim gibi siyaset içerisinde kendilerine yer açılmadığını ve şu anki siyaset yapılış biçiminin ve kullanılan cinsiyetçi ve ayrıştırıcı dili kendilerine uygun görmediklerini belirtiyor. Son olarak ise 'Bu pazar seçim olsaydı hangi partiye oy kullanırdınız? Sorusuna ise cevaplar şu şekilde; 20,1 AKP, 23,5 CHP. Cevapsız kalıp ve kararsız genç oranı ise 25,6 şekillinde şekilleniyor. Yapılan çalışmada karşılaştığımız ve önemli olan konulardan bir tanesi ise bu istatistikleri çıkaran gençlerin ailelerinin görüşleri onları etkilememesi oluyor. Çalışma ile bir kez daha gençlerin yozlaşan siyaset içerisinde aslında apolitik olmadığını sadece siyasi partiler içerisinde yer almak istemediklerini bir kez daha kanıtlamış oldu. Biliyoruz ki güzel günler bizi bekliyor. Biliyoruz ki güzel günler gençler ile gelecek. Sorunlarımızın bir olduğu bu dönemde partilerde yer almayan gençleri, kentleri için çalışmak isteyen tüm partileri ve STK'ları Kent Konseylerine bekliyorum.
6 MADDEDE YANGINLARIN VE TALANLARIN NEDENLERİ
Bu yazıdaki konu sadece gençleşemeyen siyasete çözüm üretmek adınaydı ancak bu konuya değinmeden geçmeye benim vicdanım el vermeyecek. Bu yangın ve talan yeni başlamadı ve bu yangın 20 senedir şekillenen rantın yangını.
Yangınların ve Talanların nedenleri;
1-) Dayımın villa rantı
2-) Ablamın otel rantı
3-) Damadımın konut rantı
4-) Oğlumun ihale rantı
5-) Dünürümün dost rantı
6-) Karım için tatil köyü rantı
NOT: Maalesef son yıllarda haberlerden duymuş olduğumuz doğal afet olayları ve doğal yaşam alanlarına müdahale bilerek ve kasıtlı yapılmaktadır.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere (Editör/Simge Tokgöz)
2023© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.