BİR İMGE SAVAŞI: “MUSTAFA KEMAL” Mİ “ATATÜRK” MÜ?




İsimlendirme hususunda Türk toplumunda bir üstü örtülü savaş hâkim… Tanımlama, tanımlayanın tarafını belli etmesinin açık ifadesi olarak görülüyor. Nasıl adlandırdıysan, o tarafın adamı oluveriyorsun.

 

Bir Osmanlı sultanı için yıllarca “Ulu Hakan” ve “Kızıl Sultan” arasında çekişmelerin yaşandığı Türkiye’de, aslına bakılırsabu algı mücadelesi hiç de yeni bir olgu değil.

Bir türlü ortada uzlaşamadık; siyah olan siyah, beyaz olan beyaz olarak kaldı.

Bir türlü griliklerin varlığını kabullenemedik; hatasıyla sevabıyla değerlendirmeyibir türlü beceremedik.

Bilimsel bakış açımız hep eksik kaldı.Toplumuzca ortak kabul gören ulusal bir değer, ulusal bir kimlik oluşturamadık.

Öğretilerimiz de farklılaştı; birbirlerinden tamamen farklı yönlere savrulan gençler yetiştirdik.

Kendi temelimizi kendimiz dinamitliyoruz, ama bunu henüz fark edemedik.

II. Abdülhamid için yürütülen bu mücadeleye benzer örnekleri çoğaltmak elbette mümkün. Örneğin, bu imge savaşı son yıllarda Mustafa Kemal/Atatürk üzerinden yürütülmekte…

Türk siyasetinin en tepe noktaları, “Atatürk”isminin kullanımına çok uzun zamandır büyük imtina ediyor. Konuşmalarda, “Mustafa Kemal Atatürk” ya da sadece “Atatürk” yerine, “Gazi” ve/veya “Mustafa Kemal” demeyi tercih ediyorlar.

Yürütmenin tepesindekilerin bu tercihi, alttakilere de sirayet ediyor.

Peki, bununu nedeni ne olabilir?

Soyadı Kanunuyla bağlantılı kronolojik bir mevzu olmadığı açık... Nitekim Soyadı Kanunu 1934’te kabul edilmiş ve 1935’in başında yürürlüğe konmuştu.

“Ne olacak ki canım; ikisi de aynı şey; ikisi de aynı kişi”diyebilirsiniz belki. Ancak mesele bu değil!

Verilmek istenen mesaj, askerî kimliğinve bu yöndeki başarınınkabul edildiği, ancak Cumhuriyet ilanı sonrası yapılanların reddedildiği…

Kurtuluş Savaşı’nı kabul edip sonrasını kabul etmemek…Bir kişiyi ikiye bölmek…

Yemeği pişireni sofraya davet etmemek gibi bir şey bu!

“Atatürk”e karşı “Mustafa Kemal” üzerinden yürütülenbu imge mücadelesi, kısa süreçtenasıl sonuçlanır, bilinmez. Ancak bir gerçek var ki kimler ne şekilde adlandırırsa adlandırsın, Selanik’te doğan,  yaşamı büyük mücadele ve başarılarla geçen bu şahsı tarih, Türkleri yeniden dirilten birey olarak yazdı ve hep de öyle de anacak!

Asıl soru şu: Atatürk’e sadece “Mustafa Kemal” deyip de onu ikiye bölenleri tarih nasıl yazacak?

 

 


İlgili Etiketler

İlgili etiket bulunamamıştır.


Okuyucu Yorumları